Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
GENEL

El Titremesi Neden Olur?

Genç, orta veyahut ileri yaş fark etmeksizin her fertte ortaya çıkabilen el titremesi nedene yönelik yollarla rehabilitasyon edilebiliyor. Nöroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Sevin Balkan, el titremesi ve tedavisi ile ilgili bilgi verdi.


Duygusal vaziyetler en ehemmiyetli etkenlerden biri;

Ellerde istirahat halinde veya hareket sırasında istemsiz olarak ortaya çıkan ritmik hareketler, el titremesi başka bir deyişle el tremoru olarak tanımlanmaktadır. El titremesinin en çok görülen türü heyecan, hiddet, korku gibi tinsel vaziyet değişimlerinde ortaya çıkmaktadır. Sakinleşince kaybolan tablo fizyolojik tremordur. Sık rastlanan bir başka türü ise esansiyel tremor (ET) denmektedir. Bu titreme tipi, bu arada en sık görülen hareket bozukluğudur. Çoklukla tek taraflı başlar ve hemen peşinden diğer ele geçer. Başlangıçta yalnızca duygusal durumlarda olurken, bu durum giderek artabilir. Kişiler yalnızken daha rahat olmalarına karşın başkalarının yanında titreme kaygısıyla heyecanlandıklarında titreme daha da artar. Bu yüzden kimi hastalar, kendilerini toplumdan soyutlayabilmekte hem de mesleklerini dahi ayrılabilmektedir.

Zamanla vücudun diğer bölümlerine dağılabiliyor;


Titreme süreç içinde artarak bacaklar, baş, gövde, çene, dil, ses gibi vücudun diğer bölümlerine da dağılabilmektedir. Eşlik eden başka bir nörolojik tanı olmadığı gibi, titreme bir hareket esnasında bariz veya duruşa bağlı olabilmektedir. Kişide sıvı gıdaların içilmesinde ve yazı yazma gibi ince motor hareketlerde zorlanma görülebilir. Çoklukla 40 yaş sonrasında karşılaşılsa da, hastalık gençlerde de ortaya çıkabilir. El titremesinde ailesel geçiş yüzde 50’dir. Ayrı olarak bu hastaların yüzde 20’sinde Parkinson hastalığı da görülebilmektedir.

Parkinson hastalığı da el titremesi yapabilir;

Parkinson hastalığının yakıntıları arasında, tek ya da iki taraflı el titremesi bulunmaktadır. Sıklıkla 60 yaş üzerinde başlayan, ilerleyici türdeki bu hastalık seyrek daha genç grupta da görülebilir. Titreme; çoğunlukla tek taraflı, istirahat halinde, baş ve işaret parmağının ritmik hareketi şeklinde olup, hastalarda ilk belirti olabilmektedir. Buna ek olarak hareket sırasında eklemlerde direnç, el yazısında küçülme, hareketlerde yavaşlama, adımlarda küçülme, yürüyüş bozuklukları, öne doğru eğilme gibi vaziyetlere da rastlanabilir. Yıllar içinde titreme aynı taraftaki kol, bacak ile karşı taraftaki kol ve bacağa da dağılabilir. Hastalığın ileri dönemlerinde dudaklarda ve çenede de titreme görülebilir.

Kan şekeri düşüklüğü de nedenler arasında;


Kanda şeker düşmesi ataklarında da el titremesine rastlanabilir. Tipik olarak yemekten 2-3 saat sonra bu tablo ortaya çıkar. İnsülin direncinde görülen el titremesine genç erişkinlerde daha sık rastlanır. Beraberinde ortaya çıkan enerji düşüklüğü, halsizlik, baş dönmesi belirtileri ise hayat kalitesini düşürür. Bu tür hastaların kesinlikle bir endokrinoloji uzmanına müracaat etmesi gerekmektedir.

El titremesi hangi hallerde görülür, Fazla içki kullanımı, Hipertiroidi yani zehirli guatr, Epilepsi, Multipl skleroz yani MS hastalığı, Beyincik hastalıkları, Beyin damar hastalığı, Bazı ilaçların kullanılması, B12 vitamini yetmezliği, Vücuttaki istemsiz adalemelere kapı aralayan distoni, Vücuttaki sinirlerin işlevlerini kaybettiği polinöropati gibi durumlarda el titremesi ortaya çıkabilmektedir.

Tedavi yolu hastanın durumuna göre belirleniyor

Bir hastalıktan çok, bir belirti olan el titremesinin rehabilitasyonunda emel yalnızca bu vaziyeti geçirmek değildir. Varsa, uyaran ve bu tabloya sebep olan nedeni de ortadan kaldırmak veyahut bir hastalık söz konusuysa buna yönelik tetkikler yaparak rehabilitasyon uygulamak da öne çıkmaktadır. Ağızdan ilaç rehabilitasyonu, botoks veyahut cerrahi uygulanmaktadır. Cerrahi çoğunlukla, ileri dönemde titremenin ilaçlarla kontrol edilememesi vaziyetinde, daha çok esansiyel tremor ve parkinson hastalarında düşünülür. Operasyon kararı alırken; ilaçlara karşın su içmek, yemek yemek, yazı yazmak gibi işlevlerin aksaması ile günlük ve mesleksel işleri yapmada bariz zorlanma kriterleri öne çıkmaktadır.


İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu