Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
SAĞLIK

Tansiyon Kaç Olursa Tehlikelidir?

Toplumda çok yaygın olarak bilinen tasiyon hastalığı ile ilgili bilinmesi gerekenler..


Yüksek tansiyonun toplumda çok yaygın bir hastalık olduğuna dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ziya Mocan şu bilgileri verdi..

Kaça çıkarsa tehlikeli?

140/90 mmhg üzeri hipertansiyon olarak kabul edilmektedir. AHA (Avrupa hipertansiyon cemiyeti) ne göre ise tansiyon sınıflaması daha ayrıntılı olarak alınmıştır. Ev ölçümleri için hipertansiyon sınırı 135/85 mmhg , 24 saatlik kan basıncı takibinde ise sınır 125/80 mmhg olarak belirlenmiştir.

Sistolik (büyük) tansiyonun 140 mmhg üzerinde diastolik (küçük) tansiyonun ise 90 mmhg altında olduğu duruma ise izole sistolik hipertansiyon (sadece büyük tansiyonun yüksek, küçük tansiyonun normal veya düşük kalması) denmektedir.


Belirtileri nelerdir?

Hastaların önemli bir kısmında herhangi bir bulgu yoktur. Bazen tek bulgu ölçülen kan basıncının yüksek gelmesidir. Bazı hastalar da baş ağrısı çarpıntı nefes darlığı halsizlik bulantı kusma baş dönmesi meydana gelir. Uzun süren kontrol edilmeyen hipertansiyon ancak hedef organ hasarlarıyla kendini belli eder.

Bu organlar beyin kalp böbrek retina ve kan damarlarıdır. Bu organlara ait bulgular ve hastalıklar, böbrek yetmezliği proteinüri, damarlarda anevrizma (anormal genişleme) tıkanma, inme ensefalopati, kalp damar hastalığı kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi..

Nedenleri nelerdir?

Hipertansiyonun nedeni yüzde 90-95 bilinmemektedir. Yüzde 5-10 luk bir kısımda ise sekonder (bir nedene bağlı) hipertansiyon söz konusudur..

Hangi durumlarda sekonder hipertansiyon düşünmek lazımdır?

Yaş, öykü, fizik inceleme laboratuar bulguları sekonder bir neden düşündürüyorsa, kan basıncı ilaca zor cevap veriyorsa iyi kontrol edilmiş tansiyon birden kontrolden çıkıp yükselmeye başlarsa hedef organ hasarı varsa, kan basıncı >180/110 mmhg ise..


Hipertansif hastanın değerlendirilmesi; bu durmda 3 hususa dikkat etmek gerekir..

  • Hipertansiyon yaratan sekonder bir neden araştırmalı
  • Hedef organ hasarı ve eşlik eden hastalık bakılmalı
  • Diğer kardiovasküler risk faktörleri değerlendirilmelidir.

Sekonder HT na neden olan hastalıklara bakacak olursak:

  • A)Böbrek yapısal hastalıkları: glomerülonefrit, renal tüberküloz, interstisyel nefrit, polikistik böbrek, pyelonefrit, renal travma.
  • B)Renal vasküler hastalıklar: (böbrek damarlarına ait durumlar)
  • C)Endokrin nedenler: feokromastoma, hipo-hipertroidi, cushing, akromegali, hiperaldosteronizm, şişmanlık
  • D)Nörojenik nedenler: artmış stres, kafa içi basıncı artması, ensefalit,
  • E)Diğer nedenler: ilaçlar, gebelik toksemisi, alkol bağımlılığı, uyku apne sendromu, meyan kökü..

Hipertansiyonla gelen bir hastada kullandığı ilaçlar, var olan ek hastalıklar, kilo, fizik aktivite, diyet, tuz ve alkol tüketimi, çevresel ve psikososyal faktörler araştırılmalıdır.

Tansiyon nasıl ölçülmelidir?

Tansiyon ölçümünde, hem tansiyon ölçen hemde tansiyonu ölçülen kişinin gevşemiş bir pozisyonda rahat olmaları, kişinin ölçümden en az yarım saat önce bir şey yememesi, kafein almaması, sigara içmemesi gerekiyor. Ölçümden önce en az 5 dakika istirahat etmesi, ayaklar yere temas eder şekilde uzatır pozisyonda bulunması gerekmektedir. Koldan tüm giysiler çıkarılmalıdır. 2 dakika aralıklarla 2 veya daha fazla ölçüm yapılmalıdır. Kullanılan cihazın boyutları uygun olmalıdır.

Tedavisi nasıl?

Tedavideki temel hedef mortalite (ölüm) ve morbidite (sakatlık) oranlarını azaltmaktır. Hedef 140/80 mmhg altı olmalı; eğer böbrek hastalığı yada diabet mevcutsa bu durumda 130/80 mmhg altı hedef alınmalıdır. Hastaların unutmaması gereken hususlara değinecek olursak; Hipertansiyon ciddi ama tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Tedavi edilmezse kalp beyin böbrek göz gibi organlarda istenmeyen durumlara sebep olabilir, tedavisi ömür boyu sürmelidir. İlacını sadece bulgular ortaya çıktığı zaman değil sürekli kullanılması gerekmektedir. Kan basıncı düşünce yada şikayetler kaybolunca tedavinin bırakılmaması gerektiği unutulmamalıdır.

İlaçların bağımlılık yapmayacağı, genel önlemlere uyulmazsa ilaçların yetersiz geleceği eğer hasta üzerine düşen görevleri yapmazsa doktor doktor gezmesinin ona hiçbir fayda sağlamayacağı anlatılmalıdır.


Non farmakolojik (ilaç dışı) tedavi: yaşam düzeni değişikliği, tuz alımının kısıtlanması, ideal kiloya ulaşma, fizik aktivite artışı, sigarayı bırakmak, aşırı alkol tüketimini önlemek, diyeti düzenlemek, sık sık günde 5-6 öğün ama az miktarda yemek yemek, potasyumdan kalsiyumdan zengin gıdalar almak, doymuş yağdan fakir diyet almak, bu nonfarmakolojik tedavilerin tansiyonu düşürme oranları ise şu şekildedir:

  • Kilo verme: 5-20 mmhg (sistolik), sebze-meyve ağırlıklı beslenme: 8-14 mmhg(sistolik)
  • Tuz kısıtlama: 5-10 mmhg (sistolik) fizik aktivite: 4-8 mmhg(sistolik)
  • alkol alımını kısıtlama: 2-4 mmhg (sistolik)

İlaç: (farmakolojik tedavi) Hastanın yaşına eşlik eden diğer hastalıklarına uygun değişik grup ilaçlar ile hekim hipertansiyonu tedavi etmeye çalışır. Yapılan çalışmalarda en az 2-3 ilacın gerektiği belirlenmiştir. İlaç kullanmaya rağmen tansiyonda düşme sağlanamazsa buna dirençli hipertansiyon denir. Bu durumda ilaç kullanmak en azından kardiovasküler mortalite ve morbiditeyi azaltmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu