Sedef Hastalığı Neden Olur? Ve Tedavisi Nedir?
Müzmin bir deri hastalığı olan sedef hastalığının sebebi kesin olarak bilinmemekle birlikte, beyaz kan hücrelerindeki olağan dışı bir durumdan kaynaklandığı belirtilmektedir. Sedef hastalığında iltihap oluşumu vardır ve deri döküntüsü yaşanır. Sedef hastalığı güneş yanıkları, kaşıma, derideki kesikler sonucunda da ortaya çıkabilir. Sedef hastalığı açık yara şeklinde gözlemlenmez ve mikrobik bir niteliği yoktur. Bulaşıcı da olmayan sedef hastalığı bu anlamda korkutucu ve tehlike arz eden bir rahatsızlık değildir. Eklem romatizması, mikrobik hastalıklar, boğaz enfeksiyonları, yaralanma, travma ve kanser gibi bazı hastalıklarda kullanılan ve bağışıklık sistemini sarsan ilaçlarınsedef hastalığı riskini arttırdığı söylenmektedir. Bilhassa streptokok bakterilerinin sebep olduğu enfeksiyonların da sedef hastalığına davetiye çıkardığı da belirtilmektedir.
Hemen her tür rahatsızlıkta parmağı olan stres, sedef hastalığında da sebepler arasında gösterilebilir. Psikolojik bozukluklar, travmalar, ani şoklar,sedef hastalığıoluşumuna dayanak sağlar yahut şiddetlenmesine sebep olur. Bazı ilaçların dasedef hastalığının ortaya çıkışında yahut iyice belirgin hale gelmesinde etkisi olduğu bilinmektedir. Hormonal etkilerin ve kalsiyum eksikliğinin de sedef hastalığıoluşumundaki katkısından söz edilebilir.
Sedef hastalığı için hatalı bir bağışıklık sistemi tepkisi diyenler de vardır. Vücudu tüm dış etkenlere ve hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sistemi, deri hücrelerinin yenilenme sürecini hızlı hale getirir. Hücreler hızlı çoğaldığı için cilt yüzeyinde birikir ve pullanmaya neden olur. Ancak bu hatalı tepkinin, sedef hastalarının bağışıklık sitemlerinin zayıf olduğu anlamına geldiği söylenemez.
Ani şokların, gerginlik ve sıkıntıların, sevgi eksikliğinin, anne ile çocuk arasındaki ilişki bozukluklarının, bademcik iltihabının, diş çürüklerinin idrar yolları iltihabı gibi mikrobik rahatsızlıkların, çarpma, darbe ve kaşıma gibi deriyi zedeleyen etmenlerin de sedef hastalığı başlangıcında rolü olduğu belirtilmektedir.
Bunun dışında genetik eğilim, aşırı sigara ve alkol kullanımı, depresyon, bakteri ve virüs enfeksiyonları, ciltte oluşan tahriş ve kalp damar, tansiyon, psikiyatri, astım, sıtma gibi hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçların da sedef hastalığıtetikleyicileri arasında olduğunu söylemek mümkündür.
Sedef Hastalığı Nedir?
Psoriasis olarak da bilinen sedef hastalığı deride kızarıklık şeklinde beliren, zaman zaman ortaya çıkan kronik bir deri hastalığıdır. Sedef hastalığının karakteristiğinde, derinin üst bölümünün kalınlaşmasıyla sedef renginde parlak kabuklanmalar ve pullanmalar görülür. Deri üzerinde, hücre çoğalmasına bağlı olarak ölü hücre tabakası artar ve deri kendini hızla yeniler.
Normal seyirde 3-4 haftada bir kendini yenileyen cilt, sedef hastalığı sürecinde bir kaç gün gibi kısa bir sürede ve nedeni anlaşılamayan şekilde kendini yeniler. Bu hızlı yenileme sürecinde oluşan deri sıhhatli bir yapıda olmaz. Cilt yüzeyinde yama gibi duran, sınırları keskin, kuru ve kaşıntı veren kızarıklıkların yanı sıra, kalın, sedef renginde, parlak ve iri pullar görülür. Sedef hastalığı ağrı ve kaşıntıya sebep olur. Sedef hastalığının alerjik bir deri reaksiyon değil, bağışıklık sistemiyle ilgili bir rahatsızlık olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Sedef hastalığı şikayetleri azalıp yok olsa bile, belirli zamanlarda atak şeklinde yeniden belirir.
Yanı sedef hastalığı kronik olarak ömür boyu devam eden bir hastalıktır. Dünya nüfusu üzerinde de son derece yaygındır. Tam yeri gelmişken sedef hastalığı ile ilgili çok sorulan sedef hastalığı bulaşıcı mıdır?sorusunu, sedef hastalığı mikropların sebep olduğu bir hastalık olmadığından asla bulaşıcı karakterde değildir şeklinde cevaplayabiliriz. En sık rastlanılan sedef hastalığı türü plak tipi sedeftir. Bu tip sedef, ciltte plak biçiminde ve yama görünümünde pullanmalara sebep olur. Daha ender rastlanılan sedef hastalığı türü ise eritrodermik sedeftir ve bu türde bütün vücuda yayılan ve daha şiddetli bulgulardan söz edilebilir.
Sedef hastalığı vücudun her yerinde görülebileceği gibi, özellikle saçlı deride, dirseklerde, dizlerde, belde ve tırnaklarda ortaya çıkar. Kızarıklıklar, kabuklanmalar ve pullanmalar, sedef hastalığının ayırt edici görsel özellikleridir.
Sedef hastalığı toplumun yüzde ikilik bir bölümünde görülebilir. Bu da hiç azımsanacak bir rakam değil. Gençlerde görülme sıklığı daha fazladır. Ailede sedef hastalığı olması genetik yatkınlığa sebep olur.
Sedef Hastalığı Belirtileri:
Sedef hastalığı her yaş grubu insanda farklı yapısal özelliklerle kendini gösterir. Çocuklarda kızarıklık ve kepekli yapı mevcuttur. Yetişkinlerde kabarıklıklar ve kabuklanmalar daha belirgindir. Yaşlılarda ise daha belirgin bulgular vardır ve deri hayli kalınlaşmıştır.
Deride sınırları belirgin ve pembe renkli plak tabakaları ve onun da üzerinde gümüşi kabarıklıklar, hastalığın karakteristik özellikleridir. Sedef hastalığında deri kurudur ve eğer sertçe kaşınırsa kanayan noktacıklar haline gelir. Deri sıvazlandığında toz şeklinde döküntüler görülür. Tırnak üzerinde küçük çukurlar oluşur ve tırnak olduğu yerden ayrılır. Tırnaklarda sararma, kalınlaşma, kırılma görülür, tedavisi çok kolay değildir.
Sedef hastalığı belirtileri, genital bölgede, koltuk altında ve kasıklarda da göze çarpar. Sedef hastalığı belirtileri ve şikayetleri arasında eklem ağrısı da görülebilir.
Sedef Hastalığı Nasıl Geçer?
Sedef hastalığında beslenmeye çok itina edilmeli; et, şeker, hayvansal yağlar ve alkol tüketimi azaltılmalı hatta sonlandırılmalı; daha lifli ve sağlıklı besinlerin ve özellikle balık tüketimine ağırlık verilmelidir. Besinlerden yeteri kadar tüketilemiyorsa, vitamin ve mineral açığını kapatmak için multivitamin ve mineral kullanılabilir.
Sedef hastalığı tıbbi tedaviye ek olarak, bitkilerin şifalı özellikleriyle de tedavi edilebilir. Sedef hastalığına iyi gelen bitkiler ile yapacağınız karışım, çay ve kürleri belli oranlarda ve düzenli içimde kullanarak destek tedavi sağlayabilirsiniz.
Sedef hastalığına iyi gelen bitkiler:
Sedef hastalığı bitkisel tedavisi için önerilen maddelerden ikisi, ardıç katranı (kadyağı) ve vazelindir. 15 gram ardıç katranı ile 40 gram vazelini karıştırıp çalkalayın ve merhem haline getirin. Derideki pullar dökülünce önce mayi sabunlu suyla yıkayın ve ardından hazırladığınız merhemi sürün. Ardıç katranı, mayi sabunu, vazelin 15 gram ardıç katranı, 5 gram mayi sabunu ve 50 gram vazelini karıştırın. Deri üzerindeki pullar dökülünce mayi sabunlu suyla yıkayarak merhemden sürün.
50 gram ardıç katranı, 40 gram eter ve 50 gram beyaz ispirtoyu karıştırın merhem yapın ve deriyi mayi sabunlu suyla yıkadıktan sonra üzerine sürün.
2 su bardağı suya 10 gram şahtere ilave edin, kaynattıktan sonra süzün. Günde 2 kez birer kahve fincanı için.
Bunların dışında yumurta sarısı, şeftali, portakal, kırmızı turp, havuç, muz, portakal, yeşil sakata, taze fasulye, patlıcan, maydanoz, kiraz, böğürtlen, kestane, bal, incir, fındık, kayısı, ıspanak, lahana, balkabağı, peynir, domates, patates, arpa, buğday yahut yulaf unundan hazırlanmış kurabiyeler ve süt de sedef hastalığı tedavisi sırasında tüketilmesi faydalı olan besinlerdir. Ayrıca bu rahatsızlıkta korunmalı şekilde alınacak güneş banyosu da etkilidir.
Sedef Hastalığı Tedavisi:
Sedef hastalığının neden kaynaklandığı ve kökeni tam olarak anlaşılmadığı için hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir yöntem de yoktur demek çok da yanlış olmaz. Var olan bulgular tedavi edilerek yeni oluşumların başlangıcı engellenirse,sedef hastalığı uzun süre uyuklar pozisyonda bırakılabilir. Sedef hastalığı tedavisinde her hastaya hastanın bünyesi ve sedef hastalığının tipi ve seyri ile ilgili özel ve farklı tedavi uygulanır Bu da hekimin işidir. Hekiminize güvenerek en uygun tedaviyi uygulayacağından emin olmalısınız.